Pages

31 Ağustos 2011 Çarşamba

Takılarda Kullanılan Nazar Simgeleri


Dünya kültürünü zenginleştiren farklılıklar en çok takı alanında kendini gösterir.
Takılar, geçmişten günümüze geçirdikleri değişim evreleriyle toplumların yaşantılarına
da ışık tutar. Her toplum kendi takı geleneğini oluştururken farklı nesnelere benzer
anlamlar yüklemiştir.
Takı takma geleneği, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde kullanım amacına göre isim
alır. Bu takıların hemen hepsinin kendine özgü anlamı ve hikâyesi vardır. Bunlar
bereket, sabır, kimi zaman uğur veya gözden sakınma, kimi zaman da kötülüklere karşı
korunmadır.
Anadolu’da kadınların yanı sıra erkeklerin de kötülüklerden korunmak amacıyla,
üzerinde taşıdıkları gümüş süs eşyaları vardır. Gümüş ve maden düğmeler, yüzükler,
köstekler ve bunların ucunda sallanan gümüşten elle yapılmış süsler, silah kabzalarında
ve tütün tabakalarında görülen savat işçiliği, gümüş ve mercanla işlenmiş kırbaç uçları
bu eşyalar içinde yer alır.
İnanışlara göre, nazardan korunmanın en yaygın yöntemi, çeşitli tılsımlar
taşımaktır. Örneğin sol bileğe takılan kırmızı bilezik, kırmızının aktif bir renk olarak
bakışları yakaladığı ve onlardaki saldırganlığı gerisin geriye sahibine gönderdiği inancı
söz konusudur. Mavi nazar boncukları da en yaygın tılsımlar arasındadır ve muhtemelen
‘aynı kutuplar birbirini iter’ ilkesinden yola çıkmaktadır. Çünkü mavi gözlüler
Ortadoğu’da kötü bakışın sahipleri olarak görülürlerdi. Bununla birlikte, mavi renk
koruyucu kabul edilir; çünkü mavi aynı zamanda, gökyüzünün rengidir. Eski kültürlerde
yaygın olarak rastlanan ve bizim ‘Fatma Ana’mızın Eli’ olarak bildiğimiz hamsa adlı
tılsımın da rengi genellikle mavidir. Bu, beş parmağın ve avuç içinin belirgin bir şekilde
görüldüğü, ortasında bir göz işareti bulunan bir tür el ikonudur.
Bunların yanı sıra, çeşitli kuş tüyleri, taş ve kaya parçaları ve üzerinde göze benzer
şekiller seçilebilen deniz kabukları, nazara karşı etkili olarak kabul edilip tılsımlarda
kullanılır. Bunun mantığı, kötü bakışa sahip olan gözün dikkatini parlak ve cazip
objelere çekmektir; çünkü nazarın tüm potansiyelinin, ilk bakışta açığa çıktığı
düşünülür. Altın, gümüş ve türkuaz gibi değerli taşların kullanıldığı diğer mücevherler
de, kimi zaman bakışları üzerinde toplayıcı unsurlar olarak aynı amaçla
kullanılır.
Türk giyim-kuşamında elbise ve takılar (baş, el, kol)kullanım olarak çeşitlilik ve
gelişme göstererek kültüre ait ürünler olarak şekil kazanmıştır. Kültüre ait ürünler
olmasında kullanılan malzemelerin Türk inanç ve toplum yapısına göre sembolize edilip
ve bu sembol haline gelen malzemelere verilen manalar, işlenen motiflerle, renklerle
desteklenerek “Türk’e ait “bir mahiyet kazanmıştır. Tüm bunlara rağmen “Türk’e ait
“olarak kültüre has olarak gelenek şeklinde toplumda bir nevi iletişimi sağladığı gibi
inanç boyutu şeklinde korunma ve de ekonomik gösterge olarak da sembolize
olunmuştur.

0 yorum:

Yorum Gönder