Pages

24 Mayıs 2009 Pazar

Camın keşfi…Herşey ateşle başladı…


Romalı yazar Plinius cam yapımının başlangıcıyla ilgili bize şu bilgileri aktarmaktadır: “Suriye’de Fenikeliler zamanında Karmel (Karmelus) Dağı’nın alçak tepeleri arasında Candebia adında bataklık bir alan vardır. Belus nehrinin bu bataklıkta başladığı ve sekiz kilometre kadar aktıktan sonra Ptolemais şehri yakınında denize döküldüğü sanılır. Çamurlu birikintilerle dolu ve oldukça derin olması nedeniyle nehrin dibindeki kum, ancak suların çekilmesi ile ortaya çıkardı. Bu kumlar dalgalarla çalkalanarak çamur ve yabancı maddelerden ayrılıp temizlenirdi. Deniz suyunun acılığının bu kum üzerinde temizleyici rolü olduğu ve bu etki olmadan kumdan hiç fayda gelmeyeceği sanılırdı. “Rivayete göre ‘güherçile’ dolu bir gemi burada demir atar ;gemi tayfaları kıyıda yemek hazırlarken odun yakmak üzere bir ocak kurmak isterler. Civarda taş bulamadıklarından gemiden getirdikleri güberçile blokları bir ocak yaparlar. Odunları yakınca kum ile güberçile’nin birlikte erimesiyle o zamana değin bilinmeyen saydam bir sıvının ocaktan sızdığını görürler. Böylece cam bulunmuş olur”.
Bu öykünün gerçek olup olmadığını bilemiyoruz ancak akla yakın bir olaydır.Çünkü, odun ateşinin camlaşmayı sağlayacak ısılara ulaşıp ulaşmayacağı tartışılmıştır. Ama yapılan deneylerde malzeme uygun düzenlenmişse camlaşmayı sağlayabilecek ısıya ulaşabildiği kanıtlanmıştır. Ama şunu da unutmamak gerekir ki kum bulunan ve ateş yakılan her yerde böyle örneklerin her zaman bulunmuş olması gerekir. Cam geçirdiği her aşamasıyla bugünkü durumuyla da bir ‘yüksek ısı’ sanatıdır. Plinius tarafından anlatılan örnek hiç kuşkusuz gerçek olabilir ama buna bile gelmeden, o dönemlerin seramik ustalarının seramikte kullandığı sırlama tekniğinin gerçekte bir ‘cam kaplama’ diyebileceğimiz işlem olduğunu bildikleri kesindir. Bu sır, malzeme olarak bir anlamda camdır. Ve bu sırın kendi başına kullanılıp camsı ürünler elde edildiği bilinmektedir. Cam tarihinin ilk örneklerinin pek çoğu, seramikten cama geçildiğini gösteren izler taşımaktadır. Cam yapay olarak üretilmeden önce her zaman doğada doğal olarak bulunmaktaydı. Obsidiyen adı verilen malzeme gerçekte doğal camdır. Obsidiyen, camın tipik özelliklerini taşıdığı için çeşitli dönemlerde, değişik yöntemlerle biçimlendirilmiştir. Bu yolla araç olarak kullanılması çok yaygındır. Böyle bir açıdan bakılırsa, camcılık ürünlerinin, bugün anladığımız anlamdaki işlevlerinden çok daha önce bir balta, bir bıçak ya da mızrak ucu olarak kullanılması ilk camcılık örneği olarak kabul edilmelidir.

0 yorum:

Yorum Gönder